27 Kasım 2012 Salı

Takılma Evresi

    Bu ara pek sık yazamadım blogu, daha doğrusu yazmadım; hem sınavlarım vardı hem de kilo vermem durduğu ve azıcık kaçırsam anında bana pofuduk yağlar şeklinde dönmeye başladığından "acaba ben yanlış bir şeyler mi yapıyorum?" diye kendimi sorgulamaya başladığımbir dönemdeydim. Aslında sebebi çok açıktı: takılma evresindeydim ama ben blog yazdığım için daha hassasım bu konuda, yanlış bir yönlendirme yapmak istemem. Blogumda yazdığım her şey, bizzat kendi üstümde denediğim ve etkisini gördüğüme inandığım yöntemler.

   2 haftadır kilom ne yaparsam yapayım maksimum 100 gram oynuyordu. Vize stresi, uykusuzluk, sporu aksatmak ve yenilen tatlılar, Adriana Lima'nınki gibi olmayan bünyeme tabi ki yansıyacaktı. Kilolar inatçı, ben daha inatçıyım. Sporu biraz arttırdım( özellikle yürüyüşleri), sınavlarım da hafifledi. Bu sabah tartıldığımda 400 gram azdım. Ben bu süreçte, 100 gramı bile küçümsememeyi öğrendim. "Sen 30 kilo verdin, yeter artık işte başardın." diyorlar ama benim önümde 3-4 kilo daha var. Bence başarmak, tamamıyla istediğin noktaya ulaşabilmek. Bu kadar uğraştıktan sonra tamamen istediğim gibi olmak istiyorum.

   Peki ben bu postu neden yazdım? Bana birçok soru geldi: "hiç takılmıyor musun, nasıl devam edebildin?" diye. Bir süre çok çabuk verdim özellikle 85-67 aralığını sonra 64'te takıldım. Sonrası yavas yavas 57 ye kadar indi. 57-54 arası çok zorladı. Sonra 2 kilo aldım ve onu hala vermeye uğraşıyorum, Kilonuz takıldı diye sakın kendinize küsmeyin, devam edin. Elinde sonunda takılma kilolarını da aşacaksınız, canlı bir örnek olarak söylüyorum bana güvenin:)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder