23 Haziran 2015 Salı

Kilo Verdikten Sonra Geri Almak II

Yazımın başlığını "Kilo Verdikten Sonra Geri Almamak 2" yaptım ama asıl değineceğim konu, kilo verdikten sonra hepsini geri almamak olacak. Kilo verdikten sonra bir bölümünü neden geri aldığımı bir önceki yazımda incelemiştim. Kendi özeleştirimi kimse okumuyormuş da ben kendimle konuşuyormuşum gibi yazmaya çalıştım. Şimdi de en azından birazını başardığımı düşündüğüm bölümle karşınızdayım.

Öncelikle bir konunun yeniden altını çizmek istiyorum. Kilo vermek, istediğin kiloya indiğinde bitecek bir mevzu değil. Uzun bir serüven, o kiloya inmesi ayrı dert, o kiloda kalmasıysa daha büyük bir dert.
Kilo alıyorum ama hepsini almamak için DİRENİYORUM!


  • Kardiyo programımı çok aksatsam da düzenli olarak haftada 3 gün pilatese devam ettim. Dünya tatlısı Ayşegül Hoca'mla varlığını bilmediğim kasların en derin bölgelerini bile çalıştırdık. Daha önce de belirttiğim gibi 8 kilo aldım ama o kadar almış gibi durmuyorum pantolonlarda. Tabi ki genişledim ama pantolon bedenim 2 beden artmadı. Ayrıca kendisinden her sabah yumurta yemeyi öğrendim. Her gün 2 yumurta yiyorum sabahları. Gerçekten çok tok tutuyor. Bu ara pilatese biraz ara verip kardiyoya ve beslenmeye yoğunlaştım. Ben hepsini aynı anda organize edemiyorum. Yeniden disiplinimi sağlayabildiğimde pilatesle yoluma devam edeceğim. 
  • Abur cuburu her ne kadar çok sevsem ve her gün tatlı bir şeyler yesem de, cips, hamburger, pizza, iskender, pilav, makarna  gibi şeyler uzak durmaya çalışıyorum. Sanırım 6 ayda 1 hamburger yiyorum. 2 hafta önce, son dersimizden sonra sınıf arkadaşlarımla hamburger yemeğe gitmiştik. İskender, ne kadar oldu hatırlamıyorum bile en az 1 sene, belki de fazla. Arada canım sarımsaklı yoğurtlu makarna çekiyor. Pirinç pilavını zaten pek sevmem. Çekirdek denen o lanet şeyiyse gerçekten seviyorum ama Allah'tan pek eve sokmuyoruz. Anca arkadaşlarımın evinde film izliyorsak yiyorum. Nasıl bir meretse o paket bitmeden elimden bırakamıyorum! Ama asıl büyük günahım tatlılar özellikle çikolata! Şımarıklık yaptığımı biliyorum, bırakmak da istiyorum ama henüz tam irade gösteremedim. Kilo verirken de tatlı yerdim ben, kendimi mutsuz etmeyi hiç sevmiyorum. En azından kahvenin yanında bir küçük parça keyif çikolatasına indirebilsem tatlı tüketimimi süper olacak.
  • Motivasyonumun iyice düştüğünü fark ettiğim zaman gidip spor taytı, t-shirt'ü gibi şeyler alıyorum. Yeni aldığım şeyleri giymek beni hep mutlu eder. En azından spor yapmak için bir bahanem oluyor. Ama tabii bu geçici heves oluyor, önemli olan devamlılığını sağlayabilmek. Benim beceremediğim konu bu oldu.
  • Spor salonuma düzenli gitmesem de arada uğradım. 2-3 hafta uğramadığımda oldu ama yine de haftada 1 kere uğramaya çalıştım. Ama hiç düzenli olamadı. Demek onu da yapmasam 40 kilo alacakmışım.
  • Starbucks'tan aldığım kahveleri light sütle almaya devam ediyorum. Çok fazla kahve içtiğim göz önüne alınırsa bu büyük fark yaratıyor. Evdeyken eskiden light sütle hazırlardım kahvelerimi özellikle markete gidip yağsız süt alırdım şimdiyse evde normal süt var diye onu kullanıyorum. Kahveye koyduğum sütlerin tümünü light yapsam iyi olacak. Sütsüz içmeye kendimi bir türlü alıştıramadım. Hala çayım, kahvem şekersiz.
  • Eskiyle en belirgin farkım sanırım market alışverişlerim. Doğru beslenme bence mutfakta değil, markette başlar. Eskiden çok dikkat ederdim ve market alışverişi yapmak hoşuma giderdi. Şimdi de markete gitmeyi seviyorum ama eskisi kadar sık gitmiyorum. Ayrıca eskiden uzaktaki marketlere yürüyerek giderdim, çok ağır olmayan ürünleri alıp yürüyerek dönerdim. Eğer ağır şeyler alacaksam yan sokaktaki marketten alırdım. Şimdiyse ihtiyacım olan neredeyse her şeyi yan sokaktaki marketten alıyorum.
  • Her gün tartılıyorum. Uzmanlardan bazıları her gün tartılmayı doğru bulurken bazıları bulmuyor. Ben kişisel deneyimlerimden her gün tartılmanın benim için olumlu olduğunu söyleyebilirim. 100 gram eksilmiş olsa bile mutlu oluyorum ben. Ayrıca kilo alırken de birden hooop 5 kilo fazlayı görmektense kontrollü gitmeyi sağlıyor bence. 300-400 gram fazlalar birikip 5-10 kilo oluyor! Kilo aldığını görünce az da olsa frenleyebiliyorsun. Tam yapabilmiş olsam hiç kilo almazdım zaten! Ben yapamadım ama belki anında müdahale edenler olabilir. Kiloyu çok biriktirmeden vermek önemli bence. Sonra işler iyice sarpa sarıyor.
Genel olarak yaptıklarım bunlar oldu. Şunu çok rahat söyleyebilirim ki: Kilo vermekle iş bitmiyor, aksine yeni başlıyor! Etrafınızda illa duymuşsunuzdur 10 kilo verip 20 olarak alanları ya da 30 verip 40 alanları. Kilo verdikten sonra vücut kendi doğru kilosunu bulurken ister istemez bir miktar alınıyor. Şu an bulunduğum kilo vücudum için doğruysa da benim için değil hiç kusura bakmasın! 55 falan iyiydi ben sevmedim 60'ları. Hadi 57'de anlaşalım. Kilo vermeyi becerdim ama tutmayı beceremedim. Yani en azından üzerine koyarak almadım ama yine de çok beceremedim. Finallerim var, projelerim var, ay çok yoğunum, bilmem kimin doğum günü var mazeretleriyle biraz tombikleştim. 

Tüm bahanelerimle iyice yüzleştiğime göre yarın sabah saatimi 7.30'a kuruyorum. (2. alarm 8 olsun bari) Yağmur yoksa sahilde bir güzel Fenerbahçe'ye kadar yürüyüp geri dönüyorum. Yağıyorsa spor salonuna gidiyorum. Mazeret yok. Hem artık hiç bir işim de yok. Bir ara koşuya merak salmıştım. Dizimdeki hassasiyetten dolayı korkup devamını getirememiştim. Şu açık hava koşuları oluyor ya grupça, onlara katılmayı düşünüyorum bir süredir. Kendi kendime challenge amaçlı. Yarışım kendimle olacak yani. Ortalama 10-15 dakika koşabiliyorum. Maksimum 30 dakika koşabilmiştim. Yürüyüşteyse sınırım yok ama hızlı yürüyemiyorum. Hem benim bacaklarım kısa zaten n'apayım? 

Yarın sabahki ruh halime göre açık hava ya da spor salonu / koşu, yürüyüş, salonda grup ders, bisiklet seçeneklerinden birine karar vereceğim ama MUTLAKA bir şey yapacağım! 

1 yorum:

  1. Hava disarda yagmurlu (Hamburg) , 5 MILES walk at Home yürüdüm, en azindan iyidir...

    YanıtlaSil