Şimdi gelelim bu göbekli, gırtlaklarına düşkün aynı zamanda da oldukça eğlenceli bu insanların kendi aralarındaki sohbetlere... Sohbetlerin yüzde ellisi birazdan ne yesek kebap mı balık mı, diğer yüzde ellisi ise nasıl zayıflacağız üzerine. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu:))
Bu tatilimde ve bulunduğum diğer ortamlarda şunu gözlemledim ki kilolu insanlar bir araya geldiklerinde sıkça "bak ben onun kadar yemiyorum." gibi kıyaslamalara ve "bilmem kim bir diyetisyen bulmuş, onu bu kadar zayıflatmış..." tarzında diyaloglara giriyorlar. Konuşulan ana konu kilolar! Bu kilolar bu kadar konuşuldukça insanın karnı acıkıyor gidip yemek yiyesi geliyor.
Buradan varacağımız sonuç: Kendi aramızda konuşurken hepimiz ordinaryus profesoruz maaşallah, benim diyen diyetisyene taş çıkarırız. Sonuçta yılların tecrübesi var. Verilen ama iki katıyla geri alınan onlarca kilo var.
Peki şimdi artık ne yapmalıyız? Bildiklerimizi uygulamalıyız. Ne demiş atalarımız: Az laf, çok iş:)
Bodrum Bedri Usta, 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder