18 Temmuz 2013 Perşembe

Ramazan Geldi, Hoşgeldi

   Nice bildirimlerine ramazan molası! Ramazan geldi hoşgeldi. Ramazan, kimimiz için kilo vermek için çok iyi bir fırsat olsa da kimimiz için kilo alınan bir dönem oluyor. "Bütün gün hiçbir şey yemedim zaten, azıcık ucundan yesem şu baklavalardan, azıcık da kızartmadan" diye düşünüyorsanız aman dikkat. Ramazanın anlamı, açın halini anlamak değil midir? İftatdan sonra tıka basa pastalar, börekler yenirse nasıl anlayacağız açı?
   İftar sofralarımızda mütevazı olmalıyız. Tabii bazı tatlar var ki sadece ramazana özgü. Onlara ben de dayanamıyorum. O güllaç yok mu o güllaç!
   Uzmanlar, orucumuzu oda sıcaklığında suyla açmamız gerektiğini söylüyor. Bu sıcaklar tabii hararet yapıyor herkesin aklına ilk önce buz gibi bir bardak su geliyor ama soğuk su gaz yapıyormuş.
İlk önce iftariyelik dediğimiz kahvaltılık türü yiyecekler ve çorbayla midemizi diğer yemeklere hazırlamamız gerekiyor. Bir anda yüklenmek, hazımsızlığa ve rahatsızlıklara sebep olabiliyormuş. Yemeklerde bence mutlaka protein türü et, tavuk, balık, kurubaklagil bulunmalı yanında bolca salata ve sebzeyle. Uzun süren bir açlıktan sonra bizi tok tutucu, vücudumuza gereken besin değerlerini verebilecek bir yemek yemeliyiz. Makarna, pilavı kepekli tercih etmek, hatta karbonhidrat olarak bulguru kullanmak en doğru seçim. Şunu çok iyi biliyorum ki kimse iftar sofrasına tereyağlı pilav koymak varken kepekli pilav koymayacak:) O yüzden bol domatesli, biberli bulgur pilavı, kepekli pilavdansa bence gözümüze daha hoş görünebilir. Bana göre bu sıcak havalarda iftar sofralarının olmazsa olmazı yoğurt olmalı. Yoğurtta hem vücudumuza gereken kalsiyum var hem de daha uzun süre tok kalmamızı sağlıyor. Kilo vermeye yardımcı etkisi ise zaten kanıtlanmış. Pide konusuna gelirsek, 2 dilim ekmek yiyecekseniz, 1 dilim pide, 1 dilim tam buğday ekmeği yemek hem kilomuzu hem de damak tadımızı korur:) Ben pideyi çok seviyorum o yüzden yememeliyiz diyemem:) Yemesek daha iyi aslında ama bazı şeyler var ki zamanında güzel. Pide ramazan dışında bulunmuyor.
   Gelelim asıl suçlulara. Yemekten sonraki tatlı, kuruyemiş faslına. Ramazanın en önemli sorunu, doysak bile tüm gün aç kalmış olmanın verdiği psikolojisyle gözümüz doymuyor. Ah o güllaç! Pideden biraz feragat ederek ufacık bir tatlı kaçamağı yapılabilir. Aman dikkat her gün değil! Akşamları 1-2 bardak maden suyu, vücudumuzun kaybettiği mineralleri tekrardan sağlamak için oldukça önemli. Gün içinde su kaybıyla birlikte sıcak havanın da etkisiyle mineralleri de kaybediyoruz.
   Sahurda ise uzmanlar uzun süre acıktırmayacak ve daha da önemlisi susatmayacak besinler öneriyor. Yumurta, sahur için ideal. İftar için pide kaçamaği yapsak da, sahurda tam buğday/ çavdarlı/kepekli ekmek tüketmek gerekiyormuş daha uzun süre süre tok Kalabilmek açısından. Susatacak tuzlu, tatlı şeylerden olabildiğince uzak durmak ve 1 avuc badem/fındık yemek orucun daha kolay geçmesi için önemli noktalar. Sahurlarda yenen böreklerin bize yararı değil, zararı var. Fındık/badem/ ceviz gibi sağlıklı yağlar ise tok kalabilmeye yardımcı oluyor. Yiyip hemen yatmak, bünyemiz için hiç iyi değil aslında. Eskiden ramazanlarda sahurdan sonra eğlenceler olurmuş. İnsanlar hemen yiyip yatmazlarmış. Gel gelelim günümüz şartlarında herkesin sabahın erken saatlerinde işe gitmesi gerekiyor. 1 dakikalık uyku bile artık çok kıymetli. Sakın ola daha fazla uyuyabilmek için ben yatarken yemek yiyip, sahura kalkmayayım demeyin. Süre çok uzun, hava çok sıcak.

   Herkese iyi ramazanlar!

2 yorum:

  1. güllaç benim de zaafım :( faruk güllüoğlunun diyet güllacı çıkmış galiba bi bakmak lazım tansu :)

    YanıtlaSil
  2. oruclarim gec acilmasi cok kotu.. ye, yat.. sonra sahura kalk yine ye yat.. sahura kalkinca insanin yiyesi yok, ama mecbur biseyler yemeli..

    YanıtlaSil