10 Şubat 2014 Pazartesi

Uymuyorsa Zorlama, Değiştir!

   Geçen yazımdaki hafif depresif modumu sizlerle paylaşmıştım. Gerek mailleştiğimiz gerek instagramdan takipleştiğimiz arkadaşlarla sohbetlerimde, yalnız olmadığımı ve genel olarak yarı yıl tatili rehavetine girdiğimizi gördüm. Biz öğrenciler için, " amaaaan, şurada 2 hafta tatilim var diyeti, sporu nasıl olsa yaparım" çocukları evde olan annelerde ise " amaaan, çocuklar okula başlasın da nasıl olsa yaparım" düşüncesi hakim. DİKKAT DİKKAT! "Battı balık yan gider" umutsuzluğuna kapılmayalım. 
   Son yazım kendim için bir öz eleştiriydi. Önemli olan yanlışı saptamak. Aslında hepimiz tecrübeli diyetçiler olarak neler yapmamız gerektiğini biliyoruz, işin sırrı başlayabilmekte. Kendimde yanlış gördüğüm şeyleri teker teker düzeltmeye çalışıyorum. Uyku düzenimi eski haline getirdim sayılır. Yeme düzenine gelince ( ıııı şeyy dünkü kebapçıyı saymazsak...) o da kontrol altında. Ama en büyük mesafeyi spor alanında katettim. Uzun zamandır salona gitmek gibi bir isteğim yoktu. Açık açık canım istemiyordu. Buna bir de park sorunu eklenip spor salonunun etrafında 3-5 tur atıp sinirlenip eve dönmelerim de eklenince sporla aram açılmıştı, çıkıp açık havada yürümeyi tercih ediyordum. Geçen cumartesi yine aynı olayı yaşayınca, kendimi yeni spor salonumda buldum. Öbür taraftaki yıllık üyeliğimin bitmesine 4 gün kalmıştı zaten. Tebdil-i mekanda ferahlık vardır demiş atalarımız. En azından  yeni başladım diye bir motivasyon geldi, sağlam çalışıyorum:) 
   Hepimiz hayatımızın belli dönemlerinde monotona düşüp bundan rahatsızlık duyabiliyoruz. Herhangi bir diyet, spor programı, siyasi fikir, elbise, pantolon vs... hepimize aynı şekilde uymak, iyi gelmek zorunda değil. Eğer bize iyi gelmeyen bir şeyde ısrar edersek sadece kendimizi strese sokmuş oluyoruz. Ben biraz kaderci bir insanım yani olmayan bir şeyde ısrar etmek yerine "vardır bir hayır" demeyi tercih ediyorum.   

- Yemiyorum ama hiç kilo veremiyorum.
- En meşhur diyeti yaptım, arkadaşım 10 kilo verdi ben de tık yok.
- Aslında bol, yırtık boyfriend tarzı kotları çok seviyorum ama kısayım, giyince paçalı tavuk gibi oluyorum.
- Hollywood yıldızlarının yaptığı egzersiz programını yapıyorum ama belim tutuldu, dizim sakatlandı.

Bu tarz cümleler kuruyorsanız muhtemelen size uygun olan şeyi yapmıyorsunuz demektir. Beni en çok etkileyen filmlerden biri "Legally Blonde" türkçe adıyla " Bu Nasıl Sarışın?"dı. Orada bir cümle geçiyordu, başroldeki kızın arkadaşının gelinlik seçerken istediği kumaş güzel durmuyordu ve esas kız, arkadaşına: Kumaş sana uymuyorsa, zorlama, değiştir! diyordu. Bu kumaş muhabbetini yaşam felsefem haline nasıl getirdim bilmiyorum ama size tavsiyem: herhangi bir durum size uymazsa, zorlamayın, değiştirin! :) 


                                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder